eli altında parası olmak
Fiil
komşu kapısı yakınında oturmak
Fiil
(a) yakın, el altında, yakın(ın)da, yöresinde, (b) yakın (gelecekte).
yakın civara ziyaretlerde bulunmak
Fiil
huzurdaki dava
İsim, Hukuk
bir şey eli altında olmak
Fiil
dolaysız, aracısız, doğrudan doğruya.
(a) doğrudan doğruya, aracısız, asıl yerinden/kaynağından.
I learnt it at first hand from my neighbor. (b) bizzat.
I found out at first hand by seeing it with my own eyes.
(at) second hand: ikinci elden, elden düşme.
… aracılığı ile, vasıtasıyla, eliyle.
bir şeyde eşsiz beceri sahibi olmak
Fiil
bir şeyde büyük deneyim sahibi olmak
Fiil
daima el altında olmak
Fiil
haberi ilk kaynağından almak
Fiil
bir şeyi kaynağından öğrenmek
Fiil
ilk elden satın almak
Fiil
ikinci elden (kullanılmış) satın almak
Fiil
(ilk defa olarak) bir işe girişmek, yapıp yapamayacağını denemek.
dergi çıkarmaya kalkmak
Fiil
birşeyi ilk kez denemek
Fiil
birşeyde şansını denemek
Fiil